12 Kasım 2007 Pazartesi

TERÖR & NARKO TERÖR

Malumunuzdur ki, millet olarak bir kaç çapulcu hainin silahlarından çıkan mermiler ile şehit düşen vatan evlatlarının ahvaline ağlamaktayız. Ama elimizden gelen sadece ağlamak, sızlanmak ve sokağa çıkıp "Kahrolsun PKK" diye bağırarak terörü lanetlemek. Ancak bunlar bu blogun konusu değil. Siyasi bir yazı yazacak değilim zira. Sadece kafama takılan bir kaç soruya cevap arama çabası olacaktır bu yazı ve Türk Televizyon sektörünün halini gözler önüne serecektir.

Yukarıda da bahsettiğim gibi "Terör" bu milletin içinde en fazla irin bulunduran, bir zamandan sonra mide bulandıran ve ve haliyle en fazla kanayan yarası. Netice itibariyle toprağa düşen her evladımızın acısı sinir merkezlerimize dokunuyor ve bu durum içimizden de olsa terörü lanetlememize olanak tanıyor. Terör bu haliyle bile, sadece ismi söylendiğinde insanların yüreklerinde bir sızlama yaratabiliyor. Yani bu mevzu Türkiye'nin en hassas mevzusu...

Peki nasıl oluyor da Türk televizyonu, bizim için en hassas olan bu noktadan bize saldırarak duygularımızı sömürmeye çalışıyor? Hem de akıllanmadan, uslanmadan...

Geçmişe dönüp baktığımızda "KURTLAR VADİSİ TERÖR" adlı dizi bu kanayan yarayı izleyicilere göstermek istedi. Her ne kadar ortaya çeşitli komplo teorileri atılsa da dizi yayından kaldırıldı. Kimilerileri foyalarının ortaya çıkacağından korktu, kimileri bunu kendi milletlerine hakaret saydı, kimileri de şehit düşen evlatlarının televizyon dizilerine malzeme olarak duygularının sömürülmesini istemedi. İster müspet olsun, ister menfi olsun yapılan bütün bu eleştiriler "terör" konusunun dizilere malzeme olamayacak kadar hassas bir konu olduğunu bizlere anlatmış oluyordu aslında.

Neticede senaryo belliydi...

Bir kaç şehit görüntüsü izletilecek, alttan yanık bir türkü verilecek ve bizlerden bunu izlerken gözyaşı dökmemizi bekleyecekler, ardından deli gibi para kazanıp keyiflerine bakacaklar.

Dizi yayınlanan ilk bölümüyle de kısmen de olsa bunu gösterdi nitekim, yukarıdakileri nispeten uyguladı.

Geçenlerde yayınlanan yasaklı ikinci bölümü ise ortaya aslında bambaşka bir fotoğrafın konulmak istediğini anlattı bizlere. Dizideki amaç terörist öldürüp, milliyetçilik aşılamak değil, terör örgütünün şemasını, portresini çizip, "Bakın bu adamlar budur, şudur." demekti. Yani bir nevi durum tespiti olacaktı dizi.

Ama olmadı ve bu tartışma bir şekilde unutuldu gitti.

Benim asıl korktuğum ise başımıza bu şekilde bir tartışmanın daha musallat edilmesi.

Neden mi?

Çünkü Yapımcı/yönetmen OSMAN SINAV, Pars Narko Terör adıyla bir dizi çekme hazırlığında. Hem de Kurtlar Vadisi Terör'den daha cesur bir senaryoyla. Ne yazık ki fragmanları buram buram duygu sömürüsü kokuyor ve mümkünatı olmayan şeylerden medet umar hale getirmeye sevkediyor bizi.

Fragmanda şunlar yazılı:

- 1 kilo eroin satarlar, 18.000 kalaşnikof mermisi alırlar. Peki kaç mehmetçik şehit ederler?

Ardından görüntüye bir şehit cenazesi geliyor. Resim siyah beyaz... Ancak şehidin tabutunun sarıldığı Türk bayrağı kırmızı... Ve bir küçük çocuk tek başına tabuta bakıyor. Altta ise yanık bir türkü... Ardından bir yazı daha geliyor...

- Onları kim durduracak? Pars Narko Terör...

Ancak öyle bir söyleniyor ki bu cümle, sanki bütün terörü PARS bitirecekmiş gibi?

Ne acı değil mi?

Bundan sonra aklıma şu sorular ve düşünceler yağmur gibi yağmaya başlıyor...

- Osman Sınav, bu işin sonunu düşünemeyecek kadar aptal mı?
- Kurtlar Vadisi Terör neredeyse ülkeyi bölecek hale soktuysa, bu kadar iddialı bir yapım nelere yol açmaz?
- Yine Osman Sınav bu zamanlamayı bilerek mi seçti? Bir haftada 20 şehidin verildiği zamanda bu dizinin insanlara izletilmesi ne kadar doğru?
- İnsanların duygularını paraya çevirmek bu kadar basit mi?

Kimse burada çıkıp da "Olur mu efendim?... Bu dizi kanayan yaramıza merhem oluyor? Bize şehitlerimizi hatırlatıyor. Gerçekleri görmemiz lazım değil mi?" gibi nutuklar çekmesin.

Bir kere bu tip yapımlar yaraya merhem olmaz aksine tuz basar. Şehitlerini hatırlamak isteyen hatırlar. Gerçekleri görmek istiyorsan, doğru kaynaklardan doğru okuma yaparsın olur biter.

Milletin milliyetçilik duygularını körükleyip, dizilerden gündem takip ettirmeye, şehitler üzerinden para kazanmaya kimin ne hakkı var?

Kimsenin hiç bir hakkı yok?

Herkes haddini hududunu, sağını solunu, çapını çevresini bilmeli.

Ufacık bir şehit haberinde onuru kırılan bu milletin bu onurunu ayaklar altına alıp, bizi terör örügütüne küfreder hale getirecekler.

Ne bir kaç parça küfür, ne bir kaç dizi, ne de kırılan onurumuz, bize şehit olan evlatlarımızı geri getirmez. Gözyaşlarımız bu yangını söndürmeye yetmez.

O yüzden herkes işini yapmalı...

Neticeyi izleyip göreceğiz...

Kolay gelsin...