20 Ağustos 2007 Pazartesi

YENİ SEZON BAŞLIYOR !

Malumunuz ki Türkiye'de dizi sezonu Eylül ayının başı itibariyle başlar. O günlere yaklaştıkça televizyonlarda yeni yayın döneminde ekranlarda olacak dizilerin teaserleri, fragmanları arz-ı endam eder izleyiciyi bir an önce kendine çekip, reyting kavgasına tutuşur taze dizilerimiz.

Ekran kirliliğinden bahsettiğimiz şu günlerde bu sorunun aslında tek püf noktası olduğunu görmek zor olmasa gerek: İyi prodüksiyon = Zengin (ya da gönlü zengin) yapımcı

Fakat bizde bu kavramların semeresini gören yapımlar bir elin parmaklarını geçmez. İşte o herkesin ağzına sakız olan "Ekran Kirliliği"'nin temelinde bu nokta yatıyor. Kötü prodüksiyonların çokluğu, televizyonu izlenmez kılıyor bir kerteden sonra. Temennimiz Türk Televizyonu'nun en azından bu sene iyi prodüksiyonlara ev sahipliği yapması.

Benim dikkatimi çeken bir kaç dizi var yeni başlayacak.

1-) Fesüphanallah

Çok büyük paralar harcayarak belkide Türk Televizyonu'nun en pahalı dizisini(Ayrılık) yapmasına rağmen (senaryosu da kaliteliydi) 6 bölümden fazla gidemeyen ve Kurtlar Vadisi dışında dizi tutturma konusunda şeytanın bacağını bir türlü kıramayan PANA FİLM yine bir dizi projesiyle karşımızda.

Senaryosunu, Ekmek Teknesi'yle gönlümüzde taht kuran Hasan Kaçan (heredot Cevdet) ve onun Gırgır dergisinden tanıdığı bir kaç arkadaşıyla beraber yazdığı dizinin hem konusu orjinal hem de oyuncu kadrosu çok iddialı. Şafak Sezer, Cem Davran, Kadir Çöpdemir, Erdal Tosun, Ahmet Yenilmez, Hasan Kaçan, Kerim Yağcı, Ayşen Gurudağ, Özlem Tekin gibi isimlerin oynayacağı dizinin reklamı da ATV tarafından sağlam yapılırsa yeni bir Ekmek Teknesi furyası bizi bekliyor gibi. Aksi takdirde bu şahane kadroya rağmen reytinglerin yerlerde sürünmesi içten bile değil.

2-) Pusat

Genel itibariyle başarılı prodüksiyonlara imza atan Osman Sınav, bu sefer Türk insanın nabzının attığı kör noktayı çok iyi yakalamış ve bir BOKSÖR dizisi yapmaya karar vermiş. Tarık Solak organizasyonlarının reyting rekorları kırdığı ve adeta bir paranoyaya dönüşen Kick Box maçlarını seyreden insanımız bu diziyi kaçırmaz gibi geliyor bana. Dramatik yapısı sağlam kurulursa, gerçeklik duygusu ön plana çıkarılırsa ve amatörlüklere yer verilmezse dizi Kurtlar Vadisi'nden bile fazla reyting alabilir. Yani Pusat, her an Polat'ı nakavt edebilir de diyebiliriz.

Çünkü hem konu sıcak hem heyecanlı...

3-) Kuzey Rüzgarı

Aslında bu diziyi yazmayacaktım da elim bir anda yazıverdi işte. Mustafa Şevki Doğan imzalı dizinin konusu Kabadayılık. Oyuncu kadrosunda ise biri klasik biri modern olmak üzere iki mafya babası yer alıyor: Kadir İnanır, Oktay Kaynarca...
Fragmanını izlediğim kadarıyla prodüksiyonu oldukça kaliteliymiş gibi geldi ama emin değilim.

Gelelim işin sosyolojik boyutuna...

Kurtlar Vadisi'nden sonra başlayan şiddet özendirici dizilere karşı koyma hususu bu diziyle devam edecek gibi duruyor. Çünkü, bu sektör çok nankör bir sektördür. İnsnaları etkilemek için ortaya bir Polat, bir Çakır karakteri atarsın ama bu karakterlerin insanların ruh hallerinde nasıl bir yozlaşmaya ve çöküntüye yol açtığının farkına bile varmazsın. Kahraman olacağım diye beklerken günah keçisi oluverirsin bu ülkenin Sinema-TV sektöründe.

Merak etmeyin...

Kuzey Rüzgarı 6-7. bölümüne geldiğinde ortalarda Kuzey(Kadir İnanır'ın dizideki ismi) taklidi yapan onlarca çocuk göreceksiniz. Mafya ve şiddet özendirme konusu daha yeni soğumuşken bu tartışmanın gereksiz yere medya alemini meşgul etmesi beni rahatsız edecek. Üstelik yine bir Tv dizisi yüzünden... Mustafa Şevki Doğan nasıl cesaret edip de böyle bir işe kalkıştı hayret doğrusu.

Yukarıda saydıklarım dışında dikkatimi çeken bir dizi daha var. Amerikan tarzı aksiyon dizisi çekeceğim diye yola çıkan bir dizi... Ancak ismi pek tatsız: Komiser Nevzat... Daha etkileyici olabilir miydi? Prison Break dizisinin isminin "Michael'in Acıları" olması gibi bir şey bu....

Ben dizinin isminden bazı şeyler anladım:

- Dizi edebi yoksunluktan uzak. (Bknz. Sağır Oda, Kurtlar Vadisi, Pusat, Kuzey Rüzgarı gibi dizilerin teaserlerindeki sloganlara)
- Yapmacıklık hat safhada olabilir.
- Çatışmasız bir dramatik yapı ve ayrıntıların çokluğu

İnşallah beni mahcup eder bu dizi. Çünkü gerçekten "24, Prison Break, CSI: NY, Lost" dizilerindeki gibi aksiyona çok ihtiyacı var beyaz camımızın.

Diziler yayınlanmaya başladıkça eleştirilerini buradan takip edebilirsiniz.

Kolay Gelsin...

Hiç yorum yok: